Türkiye Deprem Yönetmeliğine göre

Sismik Koruma

Türkiye’ de Proje Çalışmaları, İhale ve Kontrol Süreci

Türkiye’ de uygulanan projelendirme süreci oldukça hızlı olduğundan dolayı Avrupa veya Amerika menşeili projelerden farklı olarak hesap ve detay hataları oldukça fazladır.

Kamuya hazırlanan projelerde siyasi gerekçelerle ihalenin bir an önce yapılması ve işe bir an başlanabilmesi için projedeki hataların giderilmesi şartnamelerle işin ehli sıfatıyla Yüklenicinin uhdesine bırakılmakta ve işin yapımı sırasında bir veya daha sayıda mukayeseli keşif ile iş gerçek bedelinden daha fazla bedele yapılmaktadır.   

Yerel İdarelere hazırlanan projelerde ise durum daha değişik bir hal almaktadır. 

  • Belediye imar planlarında konut ve/veya villa olarak ayrılan alanlarda projelendirme imar planına göre yapılıp belediye onayından geçirilmektedir.
  • Mimari projelerin onayından sonra mekanik tesisat (sıhhi tesisat, ısıtma tesisatı, soğutma tesisatı, havalandırma tesisatı, yangın tesisatı) ve elektrik tesisatı projelerinde mimari projelerde belirlenen kriterlere göre (konut ve/veya villa) hazırlanarak belediye onayı alınmaktadır.
  • Tüm projelendirme ve onay işlemleri bitince Çevre ve Şehircilik Bakanlığının belirlediği Yapı Denetim firması ile anlaşılmaktadır.
  • Konut veya villa olarak onaylanan projenin uygulama aşamasına geçilince yapı bir anda ticari kullanıma değiştirilmektedir.

Bu noktadan sonra; onaylı projeler üzerinden uygulama projeleri hazırlanarak imalat aşamasına geçilmektedir. 

Belki de asıl sıkıntılı süreç bu aşamadan sonra ortaya çıkmaktadır. Zira uygulama projeleri tamamı ile yatırımcı, müteahhit ve taşeronun kar-zarar dengesine göre şekillenmektedir.

  1. Belediye onaylı projede konut ve/veya villa olarak görünen uygulamada ticari yapıya dönüşebilmektedir.
  2. İlgili ulusal standart ve yönetmelikler ile uluslararası standartlara göre hazırlanan yangın tesisatı kapsamında;
  • Kiralanacak dükkan olarak belirlenen alanların yangın tesisatı kiracının inisiyatifine bırakılmaktadır.  
  • Yangın tesisatı ekipmanları olan izlenebilir kelebek vana, akış anahtarı, akış ölçer montajı yapılsa dahi bu ekipmanlar yangın izleme sistemine yatırım maliyetleri nedeni ile entegre edilmemektedir. Bu durumda vana açık/kapalı bilgisi ve akış bilgileri alınmadığından olası yangın halinde vana kapalı ise sprinkler patlasa dahi yangın kontrol alınamayacak veya sprink patlaması halinde nerede su akışı olduğu bilgisi alınamayacaktır.
  1. Sığınak havalandırma cihazları ve kanal tesisatı projelendirilmiş olsa uygulamada sığınakları çoğu depo amaçlı kullanıldığından dolayı özellikle sığınak taze hava kanalı imalatı yapılmamakta ve sığınak taze hava santrali montajı yapılmamaktadır.
  2. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sitesinde ”EK DEPREM ETKİSİ ALTINDA BİNALARIN TASARIMI İÇİN ESASLAR” başlıklı “TÜRKİYE BİNA DEPREM YÖNETMELİĞİ” nin eki bulunmaktadır. Buna göre; aşağıda ayrıntılı şekilde gösterildiği üzere binaların yapısal ve yapısal olmayan tüm kısımlarına yönelik deprem hesabı yapılması zorunlu olduğu belirtilmektedir. 

https://webdosya.csb.gov.tr/db/yapiisleri/icerikler/tbdy_2018-20210506174126.pdf

BÖLÜM 6 – DEPREM ETKİSİ ALTINDA YAPISAL OLMAYAN BİNA ELEMANLARININ TASARIM ESASLARI 

6.1. GENEL KURALLAR 

6.1.1 – Depremde hasar görmesi durumunda insanlara veya binanın yapısal sistemine zarar verebilecek veya binanın kullanımına engel olabilecek, taşıyıcı sisteme bağlı fakat bağımsız çalışan her türlü çıkıntılar (balkon, parapet, baca, konsol gibi), cephe ve ara bölme panoları, mimari elemanlar ile mekanik ve elektrik donanımlar ve bunların yapıya bağlantıları için bu Bölüm ’de verilen kurallara göre deprem hesabı yapılması zorunludur. Ancak binadaki mobilyalar ile binada geçici olarak bulunan ve binaya bağlı olmayan donanımlar ve Deprem Tasarım Sınıfı DTS=4 olan binalardaki yapısal olmayan elemanlar için deprem hesabı yapılması zorunlu değildir.

6.1.2 – Yapısal olmayan eleman ve donanımlar yapıya sabit olarak bağlanmalı ve bağlantı elemanları bu Bölüm ’de verilen eşdeğer deprem yüklerini ve yer değiştirmeleri karşılayacak kapasitede olmalıdır. Donanımı yapıya bağlayan bağlantı elemanlarının (örneğin kaynak, bulon, dübel, perçin, vb.) deprem etkisi altında hesabında sürtünmelerden oluşan ilave kapasite göz önüne alınmayacaktır. Bağlantı elemanları, donanımdan yapıya yük aktarımını kesintisiz olarak sağlayacak dayanıma sahip olmalıdır. 

6.1.3 – Yapısal olmayan eleman veya donanımın ağırlığı bulunduğu katın toplam ağırlığının %10’undan büyük ise, eleman veya donanım bina taşıyıcı sisteminin bir parçası olarak kabul edilecektir. Bu durumda eleman veya donanımın kütlesi ile binaya bağlantısının rijitlik özellikleri, bina taşıyıcı sisteminin deprem hesabında göz önüne alınacaktır.”

  • Ancak burada belirsiz olan ilk kısım yapısal olmayan elemanlara ait hesapların kim tarafından hangi aşamada yapılacağı konusudur. 
  • Diğer belirsiz olan kısım kullanılacak ürünlerin hangi standart ve/veya  yönetmeliğe uygun olacağı konusudur. 
  • Daha da vahim olan durum ise; ülkemizde çoğunluk kişi ve/veya firmanın sismik tedbir denilince sadece betonarme kısmını anlayıp, yapısal olmayan elemanların sismik tedbirleri hakkında bilgi sahibi olmaması veya bunun için yapılacak masrafı gereksiz görmesidir. 
  • Diğer bir önemli bir husus; ilgili Yerel İdare ve/veya Yapı Denetim firmalarında bulunan teknik elemanların sismik tedbirler hakkında yeterince bilgi sahibi olmamalarıdır. Bu noktada ise devreye sismik malzeme satışı yapan firmalar girmekte, konunun teknik ve hukuki kısımlarından bağımsız olarak tamamı ile ticari yaklaşımla (kendi ürünlerini satabilmek için) hesaplama ve projelendirme yapmaktadırlar.
  • Sismik ürün satışı yapan firmalar tarafından süpervizörlük adı altında kendilerince hazırlanan projenin sahada yapılan ilk uygulaması kontrol edilmekte olup, sonrasındaki imalatların Yerel İdare ve/veya Yapı Denetim firmaları tarafından hesap ve projeye uygunluğu yerinde kontrol edilmemektedir.
  • Dolayısı ile her ne kadar ilgili kanun, genelge, yönetmelikte konu ile ilgili düzenlemeler mevcut olsa dahi uygulamada ne yazık ki yapısal olmayan cihaz, ekipman ve tesisata yönelik tedbirler gerek bilgi eksikliği gerekse de ticari çıkar/kaygı nedeni ile ya yapılmamakta ya da eksik/hatalı yapılmaktadır. 

Burada en önemli ve can alıcı husus ise Yerel İdarelerin ve/veya Yapı Denetim Firmalarının çoğunluğunun inşaatın yapımı sırasında sadece beton ve demir imalatlarını kontrol edip mekanik tesisat ve elektrik tesisatı imalatlarının kontrolünün göz ardı etmeleridir.

Türkiye Deprem Yönetmeliğine göre sismik korumayı bölüm bölüm ele almak daha doğru olacaktır.

Önce sorgulayacağız, sonra ilgililere ilgili soruları sorarak ilerleyeceğiz.

Gelen cevaplara göre de konu en şeffaf şekilde, standartlara, yönetmeliklere göre doğru ve düzgün bir şekilde değerlendirme yapacağız.

TEKNİK ŞARTNAME

Teknik şartname, bir ürünün, hizmetin veya projenin teknik özelliklerini, tasarım gereksinimlerini, kalite standartlarını ve işlevsel beklentilerini tanımlayan bir dokümandır. Genellikle mühendislik, inşaat, imalat vb. gibi sektörlerde kullanılır. Teknik şartnameler, projelerde uyulması gereken kuralları belirleyerek, hem işverenin hem de yüklenicinin sorumluluklarını netleştirir.

ÜRÜN SERTİFİKASYONU

Ürün sertifikasyonu, bir ürünün belirli standartlara, yönetmeliklere ve teknik gerekliliklere uygun olduğunu gösteren resmi bir süreçtir. Bu sertifikasyon, hem ürünün güvenilirliğini artırır hem de ilgili pazarın yasal ve teknik gerekliliklerini karşılamasını sağlar. Genellikle bağımsız bir belgelendirme kuruluşu tarafından gerçekleştirilir.

MESLEKİ DERNEK VE ODALAR

MESLEKİ DERNEK VE ODALAR

Kamu yararına çalışan Mesleki dernek ve oda sayılmak için;
Amacı ve gerçekleştirdiği faaliyetlerin, üyelerinin dışında yerel, ulusal veya uluslararası düzeyde toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak nitelikte olması gerekmektedir.

SİSMİK DEDEKTİFİ

TÜRKİYE BİNA DEPREM YÖNETMELİĞİ, BİNALARIN YANGINDAN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİĞİ ve YANGINLA MÜCADELE VE KORUNMA SİSTEMLERİ GENEL TASARIM TEKNİK ŞARTNAMESİ ne göre Yasal zorunluluk olan sismik önlemlerin eksik olduğu görülmüştür.

sismikdedektifi

BAŞARI KALİTEDİR. KALİTE, DOĞRU ÇÖZÜM İLE ÇÖZÜM ÜRETMEK VE KALİTEYE ÖNEM VERENLERLE BİR OLMAKTIR. KALİTEYE VERİLEN ÖNEM, BAŞARIYI SADECE ELDE ETMEYİ DEĞİL, SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAYI SAĞLAR.

DEĞERLENDİRMELER

“Her şeyi tüm detayları ile sorgulamak lazım. Hem de her şeyi…”

Oğuzhan Ahmet KARA

“Sismik korumada en önemli nokta sertifikasyondur. Doğru ürün kullanılmayan tesis ve tesisatlar koruma altında değildir. Bunun bilincinde olalım.”

Oğuzhan Ahmet KARA

“Tüm sektör bileşenlerine (dernek, oda, projeciler, danışmanlar vb.) konu hakkında ilgili soruları soralım. İlgililerin ilgili konulardaki sorulara ne kadar ilgili oluğunu görelim. Sismik koruma sektör tarafından biliniyor mu, önemseniyor mu yoksa gereksiz mi görülüyor hep beraber öğrenelim.”

Oğuzhan Ahmet KARA

Elde edeceğimiz veriler herkesi çok şaşırtacaktır.

Bunun için zamana ihtiyacımız var. Bir gün herkes SİSMİK KORUMAYI öğrenecek…